İçeriğe geç

Morihei Ueshiba ve Beyaz Hayalet

Türkçeye çevirenin notu: Bu çeviri Japonya’da yaşayan tarihçi ve aikido ustası Peter Goldsbury’nin Aiki Web’de “Transmission, Inheritance, Emulation” adıyla yayımladığı 30 makalelik bir makale dizisinin 10. makalesinden yapılmıştır. Eylül 2008’de yayımlanan bu 10. makalenin başlığı Interlude IV: Iemoto and Iwama olup makale, Morihei Ueshiba’nın 1940’ların başında idari yetkiyi oğlu Kisshomaru Ueshiba’ya bırakıp Tokyo’dan İwama’ya taşınması hakkındadır. Makalede sorulan sorulardan biri, Morihei’nin İwama’ya neden 1942 yılında taşındığıdır ve Goldsbury bu konuyu incelerken önce doğrudan Morihei’den kalan yazılı ifadeleri, sonra da Kisshomaru’nun aktarımlarını ele alır. Okuyacağınız Türkçe çeviri, bu makalenin “Morihei Ueshiba’s Discourses” başlıklı bölümünün, yani doğrudan Morihei Ueshiba’nın yazılı ifadelerinin ele alındığı bölümün çevirisidir.

Goldsbury bu bölümde İwama’ya taşınıp tapınak ve dojo inşa edilmesine dair tanrılarca Morihei Ueshiba’ya verilen vazifeye ve 2. Dünya Savaşı’nın Morihei Ueshiba tarafından sonlandırılmasına dair Japonca pasajlar ve bunların İngilizce çevirilerini verir. Bu pasajlar 19 tanedir ve Goldsbury her bir pasaj için 2-3 açıklayıcı not eklemiştir. Her bir pasajda a) – b) – c) olarak sıralanan bu notlardan sadece bazıları Türkçe çeviriye dahil edilmiştir ve sıra belirten harf korunmuştur. Pasajlar konularına göre 3 altbaşlık halinde verilmiştir; A – Genel Aikido Bahsi, B – Savaş Bahsi, C – Rüyetler Bahsi. Goldsbury’nin parantez içinde verdiği alternatif çeviriler de Türkçeye çevirilmiştir. Özel isimlerin imlası, Hiroşima ve İwama hariç, değiştirilmemiştir. Goldsbury’nin tercihinin aksine, Türkçe metinde eser isimleri italik yazılmıştır. Goldsbury makalesinde Japonca terimleri için neredeyse hiç ilave açıklama yapmayıp okuyucunun bunları bilmesi veya araştırması gerektiğini varsaydığı için ben de ilave açıklama yapmadım. 

Aikido literatürüne meraklı kimseler, Morihei Ueshiba’nın dinî ve mitolojik unsurlara bol atıf yapan ifadelerinin anlaşılması zor ifadeler olduğunu duymuş, okumuştur. Bu ifadelerin anlam gücü, Japoncadan İngilizceye, İngilizceden de Türkçeye çevirilince kaçınılmaz olarak daha da zayıflayacaktır. Okuyacağınız çevirinin kısmî bir çeviri olduğunu ve birbiriyle ilişkili 30 makalelik bir makale dizisinin tek bir makalesinden bahsettiğimizi hatırlatmak ister, iyi okumalar dilerim. 

Ümit Duran
3 Ocak 2025

Morihei Ueshiba’nın İfadeleri

1. 合気神髄 (Aiki Shinzui)

The Secret Teachings of Aikido adlı yeni kitapta, bütün olarak alıntı yapmaya değer şu iki paragrafa bakalım. Önce John Stevens’ın İngilizceye çevirisini veriyorum, çünkü Japonca bilmeyenlerin karşısına çıkacak asıl versiyon budur. Aşağıdaki pasaj 95. ve 96. sayfalardandır;

Budo şimdiye dek fiziksel şekilde talim etmek olarak düşünülegelmiştir, fakat artık ruhsal şekilde talim daha önemlidir. Eğer sevgi temelli zihniyetten mahrumsanız hiçbir önemli tekniği yapamazsınız. Sevgi duruşu seigan duruşudur (savaş sanatlarında kullanılan üçgensel bir postür). Japon budosunda rakibi hareket ettirmeye çalışmayız. Budo dirençsizlik ilkesine dayanır, ki bu ilke ruhani dünyanın bir ilkesidir ve nenpi kannonriki denir. Bu’nun sırrı bir şekle sahip olmamasıdır. Kalp özgür olmalıdır ve ki tam olarak dolu olmalıdır.

Tüm bunlar bana Sarutahiko tarafından 16 Aralık 1942 gece 2 ila 3 arası tebliğ edildi. Japonya’nın cümle tanrısı bir oldu, evrensel ruhu ve sho chiku bai kılıç ustalığını geliştirerek aikiyi hayata getirdi. Yerin ve göğün 2 ağızlı kılıcı tecelli olmuştu, bu kılıç dünyayı pislik ve fesattan arındıran ruhani hareketin temsilcisidir. Buna ulaşmak için evvela şu dehşetli savaşın bitmesi gerekti. Bana muazzam bir vazife verilmişti, tanrılar beni İwama’da 36 tatamilik bir aiki jinja inşa etmeyle tayin ettiler. Sonra Hiroşima ve Nagasaki’yi atom bombaları vurdu ve İmparator savaşı bitirdi. O zamandan bu yana Japonya’yı bir arada tutan şey aiki’dir. Tanrıların hakiki budosu tekrar tesis edildi. Ame no murakumo kuki samuhara ryu-o’nun güçlü ismi tüm teknikleri ihtiva eder. Bu senin kanında vardır. Bana gelince, ben İzunome no mikoto’nun (reform ve yenileme ruhu) enkarnasyonuyum.

Japoncasını incelemek isteyenler için Sayın Stevens’ın İngilizceye çevirdiği Japonca orijinal pasaj aşağıdadır. Bu metin 合気神髄‘nin (Aiki Shinzui) 129. ve 130. sayfalarında bulunmaktadır. Yukarıdaki çeviriyle aynı olan cümleler koyu yazılmıştır (tabii ki Sayın Stevens değil benim tarafımdan).

今までは形と形の物すれ合いが武道でありましたが、それを土台としてすべてを忘れ、その上に自分の魂をのせる。自分に愛 の心が無かったら万有愛護の大業は 成りがたく、愛のかまえこそ正眼の構えであります。無形の真理、日本の武道は相手をこしられてはいかぬ。無抵抗主義、こ れこそ霊界の処理法であり、念彼観 音力と申します。武の極意は形はない。心自在に生ず。気は一切を支配する源・本であります。

このことはすべて猿田毘古の大神お導きにして、昭和十七年十二月十六日、午前二時より三時の間、日本中神々現れて 合気の出現を寿ぎたまり。大和魂の錬成、松竹梅の剣法、天地合体して両刃の剣、精神の発動によって世の濁りを洗う。それには第一にこの大東亜戦争を止めさせねばなりません 。あまりにいうことが大きいのではじめお受けしかねましたが、各地からいうて来るので、御神意により、岩間に三十六畳敷の合気神社を建てました。や がて広島、長崎に原爆落ち、いよいよ決意を固めた時、陛下より宣言があって戦争終了。それ以来、日本のことはみな合気を 結んであります。神ながらの道と興 武を行って復興すべし。天の村雲九鬼さむはら竜王、この御名の中に合気の技ことごとく含まれ、汝は血緑結んでおるぞよ。 すなわち私が伊豆能売命になったわ けであります。伊豆能売とは経魂たる荒、和、二魂の主宰する神魂を厳の御魂といい、厳瑞合一したる至霊魂を伊豆能売の御 魂というのです。

Aiki Shinzui Morihei Ueshiba tarafından yazılmış ve savaştan epey sonra Aikikai’nin gazetesi Aikido Shimbun’da yayımlanmış bir derlemedir. Morihei Ueshiba’nın, 16 Aralık 1942 gece 2’de gördüğü rüyette tanrılar tarafından İwama’da 36 tatamilik bir Aiki tapınağı kurma emri aldığına dair aktardığı bu önemli pasajla ilgili mesele, yayına hazırlayan editörlerin ne dereceye kadar değişiklikte bulunduğudur. Farklı bir kaynakta da aynı olayı anlatan benzer bir pasajın olması, editörlerin pasajın orijinalliğine dokunmadığını ve Ueshiba’nın, tecrübe ettiği rüyet veya rüyetleri doğru bir şekilde aktardığını gösterir.

2. 武産合気 (Takemusu Aiki)

Benzer pasaj, Hideo Takahashi tarafından Byakko Shinko-kai için yayımlanan Takemusu Aiki adlı kitaptadır. Aslında bu pasaj çok daha uzundur ve daha önceki bir makalemizde aynı konuşmadan alıntıladığımız pasajdan devam etmektedir (bkz. Transmission, Inheritance, Emulation 7). İki pasaj da Watashi no Aiki Shugyo Hoho (“Aiki’de Çileli Talim Usûlüm” [私の合気修業方法]) adlı uzun konuşmadan alıntıdır. Morihei yukarıda aktardığı vakanın neredeyse birebir aynısını anlatır burada. Fakat bu anlatışta rüyeti 14 Aralık 1940’ta (eski takvime göre 16 Kasım), yani doğum gününde gördüğünü söyler. Aşağıda okuyacaklarınız daha önce alıntılanan pasajın devamıdır. Önce Japonca metni (sayfa 127-132), sonra da numaralı paragraflarıyla İngilizce çeviriyi veriyorum. Ayrıca gerektikçe notlar ekledim. Şüphe duyduğum yerlerde isabetli çevirmeyi şık çevirmeye tercih ettim. Bildiğim kadarıyla bu metin daha önce hiç çevirilmedi, fakat O-sensei’nin neden İwama’ya taşındığına dair önemli olduğunu düşünüyorum.

A – Genel Aikido Bahsi

1. つまり自己に与えられた天命を行うことであります。自分の使命を行っているということが、国のためになっていれば結構なことだと思う。自分の使命の遂行よりない。国のため 世のためと言葉に出した折りには汚れる。自分のつとめを完うすればよいのです。つとめが神になっていれば、これは幸いである。
Başka bir deyişle aikidonun amacı, göğün iradesini sürdürmede bize tayin edileni ifa etmektir. Şahsi bir vazife sahibi olmak, eğer vatan uğrunaysa bence hayırlı bir şeydir. Hiçbir şey şahsi vazifeyi ifa etmekten önce gelmez (Alternatif çeviri: Kişinin kendi şahsi vazifesini ifa etmesi dışında yapabileceği bir şey yoktur). Fakat bunu kelimeye dökmesi, vatan veya toplum hayrına dahi olsa, uğursuz bir iştir. Kişinin şahsi vazifesini ifası “kami” olmaksa bu iyi talihtir.
NOTLAR:
c) Son cümlede 「つとめが神になり」 ifadesi hakkında epeyce düşünüldü. Son tahlilde kararım, Ueshiba’nın aklındakinin muhtemelen, uyguladığı talim düzeninin getirdiği aydınlanma hali olduğudur. Bu talim düzeninde kami kişiyi ele geçirip onu tüketir. Benzer bir ifade B 11, (b)’de görülebilir.

2. 一国を侵略して一人を殺すことではなく、みなそれぞれに処を得させて生かし、世界大家族として集いとなって、一元の営み の分身分業として働 けるようにするのが、合気道の目標であり、宇宙建国の大精神であります。これが明治御大帝の大み心であったと、今日なお 仰いでおります。
Aikidonun amacı bir ülkeyi istila etmek veya birini öldürmek değildir. Aksine amaç, herkesin kendi yerini bilerek birbirine bağlanıp hayatta ilerlemesidir. Böylece bir tek-dünya ailesi’nin bir araya gelmesi mümkün olur ve evrenin işleyişinde hususi birimler olarak iş görebilirler. Bu bizi Evren Milletini Kuran Yüce Ruh’a götürür. Majesteleri İmparator Meiji’nin yüce arzusuydu bu ve bugün de buna itibar edilmelidir.

3. 絶えずこの祈りによって争いをさせんようにする。だから合気道は試合を厳禁している。がその実は大なる愛の攻撃精神、和合、平和への精神で ある。
Bu duaya uyarak, vakit kaybetmeden şiddete son vermeliyiz. Buna bağlı olarak, aikidoda müsabaka yasaktır. Aslında aikido ruhu, Yüce Sevgi’nin saldıran ruhudur. Aikido ruhu ahenk ve barışı arayan ruhtur.
NOTLAR:
(a) Burada “dua” derken kastedilen şey önceki paragrafın konusu, yani “tek-dünya ailesi”ni bir araya getirmektir.

4. それがために自己の愛の念力(念彼観音力)をもって相手を全部からみむすぶ。愛があるから相手を浄めることが出来るのです。
Bu yüzden, sevgimizin ruhsal gücünü (nenpi kannonriki: Kannon’un [merhamet tanrıçası] gücüne odaklanma) kullanarak kendimizi rakiple her açıdan birbirine bağlarız. Sevgi sayesinde karşımızdaki partneri arındırabiliriz.

5. 合気は自由を束縛するのではない。すべての悪い心を祓い浄めて、すべての縛つまり因縁の縛、自分の行いの上よりきた縛、 すべての精神よりき た縛を悉く解くのです。即ち自己の使命をつとめ上げることです。これは五井先生のみ心そって祈りの実を結ぶ事です。
Aikido özgürlüğü kısıtlayıcı değildir. Aikido tüm kötü ruhları kovar. Kaderin bağlarını, yani kişinin kendi eylemlerinden ve ruhundan doğan bağlar dahil tüm bağları çözer. Başka bir deyişle, kişinin kendi vazifesini tamamlayıp başarmasıdır. Bu tamamlayıp başarma, Goi Sensei’nin duasının meyvesidir.
NOTLAR:
(c) Masahisa Goi’nin duası, kişinin şahsi vazifesini tamamlayıp başarmasıyla meyvesini verir, ki bu aslında aikidodur ve aikido “kötü ruhları arındırır” ve kişinin özgürlüğünü kısıtlayan “tüm bağları çözer”.

6. 今迄の私の武の奥意は一剣に生殺与奪の力を集め、相手を自己の想うままにして、栄えの道と喜びの道の案内をすることで あった。合気道には時 間も空間もない。日本の神代からの歴史は悉く自己一身のつとめの中にあるのであす。
Şimdiye dek benim savaş sanatı talimimin gizli ilkesi, kılıçla ölüm ve yaşam verecek gücü kazanmaktı. Rakipleri keyfî olarak zapt etmeydi, şaşaaya ve neşeye giden yolumu yaratmaktı gizli ilkem. Aikido zaman ve mekanın ötesindedir. Japon tanrıları çağına uzanan tarihi, her bir bireyin şahsi vazifesinde bütün olarak görülebilir (Alternatif çeviri: Her bir bireyin şahsi vazifesinde, bütün olarak görülebilir aikidonun Japon tanrılarının çağına uzanan tarihi).

7. 又この世は国の各機関の命令によって行っていました。もとはいつか斬ることを教えて自己の攻防のみとなり、攻が主となっ てしまった。これは 魄が主であったからであり、時の勢いでもあり、人類に与えられた大きな修業の道でもあった。
Öte yandan bu dönemde ülkedeki muhtelif grupların/oluşumların talepleri doğrultusunda hareket ettim. İlkin, öldürme, saldırma ve savunma yollarını sadece kişi kendi uğruna kullansın diye öğretiyordum ve saldırı birincil amaçtı. Bunun asıl sebebi, önem verilen şeyin beden olmasıydı. O dönemde revaçta olan şey buydu ve bu olgu (bedene önem verilmesi olgusu) geniş kitlelere bir zorluk oluşturuyordu (Alternatif çeviri: O dönemde revaçta olan şey buydu ve bu olgu [bedene önem verilmesi olgusu] geniş kitlelerin ilgisini çekiyordu).
NOTLAR:
(c) Son cümle tuhaftır, bu cümleyi anadili Japonca olan birinin tavsiyesi üzerine yukarıdaki gibi çevirdim. İki yorum da Ueshiba’nın Japon askerî teşkilatının tavrında ve faaliyetlerinde büyük bir sorun gördüğünü ve bu tavır ve faaliyetlerin ya (bizzat Ueshiba’ya) bir zorluk teşkil ettiğini ya da (geniş kitlelerce) popüler ilgi gördüğünü gösteriyor. İkinci yorum da Ueshiba’nın şahsi sorununu çözmüyor. Bu cümle de Morihei Ueshiba’nın muğlak Japoncasına bir örnektir. Muğlaklığın sebebi bu sefer cümle içeriği ve yapısıdır.

8. 戦争が終って、人々に平和への望みが満ちてきた。原子力も平和産業に利用されるようになり、そして合気道も、政府上司の 命令で ″進め″と いうことになった。それは私が愛を常に説明していたから、それを記した私の手帳も方々に落ちていただろうから、調べたの でしょう。だから、″今度は愛の競 争に立った″と笑ったことがある。
Savaşın bitmesiyle insanlar kendini barışın tesis edilmesine adadılar. Nükleer gücün barışçıl amaçla kullanılması kabul edildi ve aikido hükümet gruplarının isteği doğrultusunda yayılmaya başladı. Ben sevgi üzerine sürekli olarak izahat vermeye başladım ve bunlar bir defterde toplandı. Bu defter birçok kişinin eline geçti ve onlar muhtemelen bu konuyu araştırmışlardır. Güldüm ve ardından şöyle dedim; “Bundan sonra benim savaşım sevgi içindir”.
NOTLAR:
(b) İlginçtir, böylesi bir defter hiç gün yüzüne çıkmadı. Bu “araştıranlar” kimlerdir, o da merak konusu.

B – Savaş Bahsi

9. 時が前後したが、大東亜戦争もようやく激しく、敗色がこくなってきた。この戦争を止めさすべく、私に神示があった。
Savaşa geri dönecek olursak, Pasifik Savaşı giderek çetinleşiyordu ve Japonya muhtemelen yenilecekti. Tanrılar, savaşı durdurmam için bana ilahi bir emir verdiler.
NOTLAR:
(b) Son cümlenin cüretkarlığı nefes kesicidir. Öte yandan Ellis Amdur’un, Morihei Ueshiba’nın kendini bir avatar, Budo aşkı için savaşan üstün bir savaşçı olarak gördüğüne dair (ikna edici) argümanlarını hatırlamak gerek. Bu savaşçı Gökyüzü’nün Dalgalanan Köprüsü’nde savaşan bir savaşçı olup sıradan dojoların sıradan rütbelerdeki piyadelerden oldukça başkadır.

10. ついでにここで申し上げておきます。
Fırsat bulmuşken bu konuyu daha iyi açıklamak isterim.

11. 「世界の同胞はみな困っている。若い者は次々に死んでゆく。この戦争を止めさせるのは只一つある。つまり国土の因縁罪障 の処理が出来ず今日 に及んでいる。その時に神は汝に神つけるから、汝の一身によって果し、戦争を止めるように進め」と神示が現れた。しかし そんな大きなことは出来ないと信じ なかった。
Bana verilen emir şuydu; “Dünyanın insan kardeşliğinde herkes acı çekiyor. Gençler bir bir ölüyor. Savaşı durdurmanın tek bir yolu var. Japonya’da sebep-sonuç karma’sı bugüne dek düzgün idare edilmedi. Bunu düzeltmek için biz (biz tanrılar) sana tanrısal güç bahşediyoruz. Bu yüzden bizzat sen savaşı durdurmak için çalışmak zorundasın”. Aslında böylesi büyük bir görevi yapamayacağımı düşünmemiştim.
NOTLAR:
(b) Son cümleyi çevirirken Ueshiba’nın, kendisinin böyle bir vazifeyi yerine getiremeyeceğini düşünmüş olması daha makul gelmişti fakat yanılmışım. Japon öğrencim cümledeki çift olumsuzluk konusunda beni düzeltti. Ueshiba, Tanrılaşmış bir üstüninsan gibi, bu vazifeyi yerine getirebileceğine inanıyordu.

12. 丁度広島長崎に原爆の危険があることをすでに神様からきいて前知していた。しかしそんなことをみなにいったとてしょうが ない。自分の身を亡 ぼすもとであるので、ただ黙って行いだけをしようと思った。
Hiroşima ve Nagasaki’ye atom bombası atılması tehlikesi olduğunu tanrı bana söylediği için bunu önceden biliyordum. Fakat böylesi bir şeyi başkalarına anlatamazdım. Kendi payıma düşeni sessizce yapacaktım ki kendimi koruyabileyim.
NOTLAR:
(b) Ueshiba’nın atom bombalarını önden bilmesi kaçınılmaz olarak soru işaretleri doğuruyor. Bu makalede daha önce de belirtildiği üzere büyük Japon şehirlerine büyük çaplı hava bombardımanı ancak 1945’te, yani 1940’ta görüldüğü iddia edilen rüyetten beş yıl sonra oluyor. Hiroşima ve Nagasaki hava bombardımanına hedef olmamıştı, fakat 1940 yılında Ueshiba’nın, Amerika’nın bu iki şehre atom bombası atmayla ilgili niyetini bilmiş olması (ilahi bir müdahale olmadıkça) mümkün değil. Yani, burada Ueshiba’nın ne tür bir “tehlike”den bahsettiğini bilemiyoruz.
Öte yandan, ilahi müdahaleyi hesaba katmak (ben gibi Batılıları) ahlaki bir soruna götürür. Ueshiba bunu biliyorduysa neden bunu saklayarak kendini korudu? Ölecek olan masumlara karşı sorumluluk duygusu neredeydi? Giderek totaliterleşen ve faşistleşen bir toplumda bunu açıkça dile getirmek bir meseleydi, fakat yazılı ifadeye bakınca bu ihtimali gözardı ettiği anlaşılıyor.

13. 猿田毘古大神は「速やかに宮と武産合気の道場(三十六畳の浄めの道場)を建てよ」といってこられた。そのご教示によって 自分の疎開した土地 (茨城県岩間町)にほんの小屋であったが建てた。
Tanrı Saru-ta-hi-ko-o-kami bana gözüktü ve şöyle dedi; “Bir an önce Takemusu Aiki için bir tapınak ve dojo (36 tatamilik kutsal bir dojo) inşa et”. İnzivaya çekilmiş olduğum İbaragi bölgesinin İwama kasabasında sadece ufak bir evim vardı ve bu emri takiben oraya bir tapınak ve bir dojo inşa ettim.

14. こういう目に見えないことであるので人には話せない。今もその心で進んでいる。只猿田毘古大神に建てさせられたのであ る。その折には猿田毘 古大神は「皇大御神の命もちて」と神示にいわれました。
Bunu kimseye söyleyemezdim çünkü insanlar (benim gördüklerimi) göremiyordu. Şimdi bile (insanlara bundan bahsetmeme konusunda) tavrım aynıdır. Saru-ta-hi-ko-o-kami (tapınak inşa etmemi) bana şart koştu. Bunun için de bana talimat verdi; “Sana verdiğim emir Yüce Tanrı İse’den aldığım emirdir”.

15. 私は誰れに語らず私の胸の内に秘めて、ただ神様にいわれたことだけをやろうと思った。それをやれば、戦が止るということ だったからである。 それで黙って建てた。そしたら大東亜戦争は止めということになった。
Bu sırrı kalbimin derinliklerinde taşıdım, kimseye söylemedim. Başka çarem yoktu çünkü bunu bana bir tanrı söylemişti. Tanrı bana inşa edersem savaşın duracağını söyledi. Sırrımı saklayıp dojoyu inşa ettim. Bunu yapmamla birlikte Pasifik Savaşı sona erdi.

C – Rüyetler Bahsi

16. それから修業がはじまったのです。夜一時二時頃、庭に降り立ち、自分は剣をもって立った。ところが不思議に、一人の幽体(実はも一人の自分)白いものがパッと現れた。白いものも剣をもって私に向かい立つ。 こうして剣の修業がはじまったのです。
Çileci talimim o zaman başladı. O gece saat 2 civarı bahçeye çıkmış, bir kılıç tutuyordum. Sonra esrarengiz bir şey oldu. Başka biri birden zuhur etti, bir hayalet (aslında bu kişi bir başka bendi). Bu şey beyaz renkte olup elinde de kılıç vardı. Karşıma dikildi ve böylece kılıç talimi başladı.
NOTLAR:
(b) Bahçede görülen rüyete dair ifade, The Secret Teachings of Aikido’dan alınan yukarıdaki kısa ifadeye benzerdir. Yukarıda 1942 yılı verilmiştir, iki sene fark var, fakat rüyete dair anlatı neredeyse aynıdır.

17. そしてターッと打ってゆこうとすると、その瞬間にパッと相手が入ってくる。相手の剣が自分の腹に胸先にパッと入ってく る。少しも油断は出来 ない。はじめは私の動作はおそかったが、修業しているうちに、幽体の相手が入ってくる瞬間に、相手の木剣を下へ切り落と した。すると白い相手は消えてし まった。
Bir kiai bağırışıyla vurmaya çalıştım. O anda partnerim birden içeri daldı, kılıcı tam göğsüme gelmişti. Teyakkuzu zerre bozamazdım. Hareketlerim başta yavaştı, fakat talim ilerledikçe hayaletimsi bedene sahip partnerim içeri daldığı anda onun ahşap kılıcını kestim. Kılıcını keser kesmez partnerim kayboldu.

18. なお三日間ぐらい続行しているうちに、相手をぐっとにらむと剣が消えてしまった。
Bu talim üç gün boyunca sürdü. Fakat ben partnerime gözümü dikmiş kontrol ederken kılıç giderek kayboldu.

19. その時自分を眺めると姿がない。ただ霊身だろうと思うが一つの光の姿がある。あたりは光の雲でいっぱいである。といって 自分の意識はあるの です。木剣を持っている気持もある、が木剣はない。ただ一つの呼吸のみがあるのです。これが二週間つづいた。新たに、日をおいて立つと、木剣も自分も光の雲もなく、宇宙一杯に自分が残っているように感じた。その時は白光の気もなく、自分の呼吸によって、すべて宇宙の極が支配され 、宇宙が腹中へ入っていた。
Artık şekilsizdim, gördüğüm o kendi yansımam artık yoktu. Fakat, hayalet olduğunu sandığım bir ışık tezahürü vardı. Etrafım ışık bulutuyla sarılıydı. Bilincim gayet yerindeydi. Elimde ahşap kılıç tutar gibi hissediyordum fakat bir kılıç yoktu. Her şey tek nefesti. Bunlar iki hafta sürdü. Sonraları, talimi sürdürdüğümde ne bir ahşap kılıç vardı ne bir nefis ne de ışık bulutları. Geriye kalan şeyin kendimin tüm evreni doldurması olduğunu hissediyordum. O zaman beyaz ışığın emaresi yoktu ve nefesim aracılığıyla evrenin tüm kutupları kontrol edilmişti ve evren kalbime girmişti.

Bahsin Sonucu

Japoncası benden daha yetkin olanlar bakabilsin ve gerekirse düzeltsin diye Japonca metni verdim. Çeviriyi olabildiğince makul bir şekilde literal olarak çevirdim ki okuyucu içerikten yola çıkarak yargıya kendisi varsın. Notlarda belirttiğim gibi, yukarıdaki paragraflarda oldukça nefes kesici iddialar vardır. Ueshiba’nın bahçede rüyet görmeyi kılıç talimine bağlayıp anlatması, İwama hakkındaki mevcut tartışmayla ilgili olup vurgulanması gereken önemli bir noktadır ve bence onun İwama’ya taşınmasında önemli bir etkendir.

Şuna bir daha dikkat çekmek lazım ki yukarıdaki bahislerin konusu, Ueshiba’nın şahsi çileci talimidir ve konunun ele alınışı gelişigüzel değildir. Önce aikidonun amacının ne olduğuna dair Ueshiba’nın görüşü veriliyor, ardından bu “yeni” çileci eğitim daha önce yaptığı talimlerden nasıl ayrıldığı belirtiliyor. Ueshiba’nın önceki eğitimleri savaş dönemi eğitimleriyle yakından ilişkilidir, ki bu da savaşın kötülüklerine dair ciddi bir tartışmaya götürür. Savaşı durdurmanın yolu İwama’da bir dojo inşa etmekti ve açıktır ki emri vermekle mesul tanrılar (kılıç taliminin riai’si dahil) “yeni” çileci talimden de mesuldüler.

Tartışma gayet açıktır fakat tamamen Morihei Ueshiba’nın kendi anladığı dilde yürütülmüştür. Bu yüzden, Shingon Budizmi, kokugaku ve antik Japon mitleri üzerine eskiden aldığı eğitim sayesinde Morihei’nin aşina olduğu o dünyayı anlamak için çaba sarf etmemiz, bir zihin sıçraması yapmamız gerekiyor (Şunu itiraf edeyim; Morihei Ueshiba’nın, atom bombası atıldıktan sonra Hiroşima’ya gelip de tanrılarının bomba atılmadan önce kendisini uyardığını söyleyebileceğini hiç sanmıyorum). Ueshiba bunu söylemekle infial yaratırdı, çünkü en hassas Hiroşima inançlarından birinin altını oymuş olurdu. Bu da Birleşik Devletler’in atom bombasını öngörülemeyen ve ani bir şekilde atmış olduğu inancıdır, ki ahlaki açıdan son derece manidardır. Bariz bir şekilde burada da bir zihinsel sıçrama mevcut.

yazar: Peter Goldsbury
İngilizceden çeviren: Ümit Duran
son okuma: Zeynep Basmacı Duran
orijinal makale için tıklayınız.